Dolar 32,4500
Euro 34,6460
Altın 2.392,91
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 24°C
Hafif Yağmurlu
Kilis
24°C
Hafif Yağmurlu
Çar 24°C
Per 23°C
Cum 21°C
Cts 18°C

Kilis’in Gururu ve Kilis Vakfı’nın Onursal Başkanı “Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca”

Kilis’in Gururu ve Kilis Vakfı’nın Onursal Başkanı “Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca”
A+
A-
13.11.2020
391
ABONE OL

Metin MERCİMEK

“KİLİS VAKFI’NIN KURULUŞUNDAN BU YANA HER TÜRLÜ DESTEĞİNİ ESİRGEMEYEN VE HEPİMİZİN GURUR KAYNAĞI OLAN PROF. DR. ALAEDDİN YAVAŞCA HOCAMA SAĞLIK VE ŞİFA DİLİYORUM.”
(Yaşar AKTÜRK
İstanbul Kilis Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı)

İstanbul Kilis Vakfı’nın genel hizmet girişimlerine bir göz attığımız zaman, başta eğitim-öğretim, hayırseverlik, sağlık hizmetleri ve Kilis’e olan her türlü hizmetlerinin yanı sıra, Kilis’in yetiştirdiği ilim, bilim, musiki, ve sanatsal alanlarında başarı gösterenlere de kucak açtığını görürüz. Bu konuda Vakıf Başkanı Yaşar Aktürk başta olmak üzere, Yönetim Kurulu Üyeleri, gerekli araştırma yapmakta ve ilim irfan sahibi olan şair, edebiyatçı, musikişinas, sanatçı olan hemşehrilerimizi hem tanıtmak hem de onurlandırmak girişiminde bulunmaktadır.
İşte Türk Sanat Musikisi konusunda Kilis’in yetiştirdiği değerli insan ve musikişinas Prof. DR. Alaeddin Yavaşca’yı, tanıtmak ve onu onurlandırmak istiyoruz.
1 Mart 1926 tarihinde Kilis’in Tekke Mahallesi, Mevlevihane’nin hemen yanı başındaki evde bir bebek dünyaya gelir. Annesi Kınoğullarından Enver Hanım, babası Hacı Cemil Yavaşca Efendi’nin evinde, o gün büyük bir mutluluk yaşanır. Baba Hacı Cemil Efendi, bebek Alaeddin’e isim koymak için ezan okuyarak, üç kez kulağına “Alaeddin!”, “Alaeddin!”, “Alaeddin!” diye seslenir. Bu sesleniş, onun Türk Musikisi’nde duymuş olduğu ilk ezan ve dünya sesidir.
Bebek Alâeddin 6-7 aylık olunca, dikkatini çevredeki doğa seslerine verir ve bu seslerle mutlu bir şekilde uyanır. Özellikle Kilis’te Eylül ve Ekim ayları kuşların üzümle beslenme zamanıdır. Üzüm asmalarına konan kuşların cıvıl cıvıl sesleri, bebek Alaeddin’i, hem güldürür hem de hızlı gelişmesine neden olur. Doğanın vermiş olduğu bu seslerin yanı sıra, Canbolat Camii’nden gelen ezan ve sala seslerini çok dikkatlice dinlediği de babası tarafından izlenir ve çok ilgisini çeker.
Diğer taraftan baba Hacı Cemil Efendi’nin güzel sesi, ablası ve ağabeylerinin ud çalıp şarkılar söylemeleri, bebek Alaeddin’i müzik yönünden çok etkilemiştir. O yıllarda musikinin en ünlü sanatkârlarının okuduğu çok zengin gramofon plak koleksiyonu, Yavaşca ailesinin en kıymetli bir varlığı olmuştur. Bir taraftan ev içi meşkler, bir taraftan gramofonun verdiği sesler, bebek Alaeddin’in ilgisini çok çekmiş ve kulakları o yaşta dolmaya başlamıştır. Özellikle ağladığı zaman, Tanburi Cemil Bey’in taş plağındaki nağmeleri can kulağıyla dinleyip aniden susması, onun musikiye karşı büyük bir ilgisi olduğunu göstermiş. Bebek Alâeddin’in bu engin tavrı, ailesini çok şaşırtmıştır.
Alâeddin Yavaşca, bestekârlık hayatına 1950 yıllarında adım atar. Bir taraftan hekimlik mesleğinin vermiş olduğu yoğun ve kutsal görevi yürütürken, bir taraftan da musiki başarısını en iyi şekilde göstermeye çalışır. Bu tutku ve şevkle yola çıkan Alaeddin Yavaşca hocamız, geçmişten günümüze kadar gelen musiki geleneğini başarıyla devam ettirir. O’nun bu başarısı, bu güne kadar hiç kimsenin yapamadığı “Altın Köprü” diye adlandırılır.
653 beste yapan ve 21 ara nağmeye imza atan Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca, talebesi olmaktan gurur duyduğu iki hocası Sadettin Kaynak ve Zeki Arif Ataergin’i her zaman örnek almış ve bu anlayış içinde aynı çizgiyi bozmadan günümüze kadar getirmiştir. O’nun gönül bahçesinde durmaksızın açan nağme tomurcukları, en güzel eserlerin ortaya çıkmasını sağlamış ve Türk Musikisi’nde bir mücevher-yakut değerini taşımıştır.
Gerek hekimliği, gerek bestekârlığı, gerek icracılığı, gerek musiki geleneğinde bir altın köprü vazifesi yaratan ve hepimizin gönlünde taht kuran Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca’ya, İstanbul Kilis Vakfı Başkanı Yaşar Aktürk ve Yönetim Kurulu Üyeleri olarak kendilerine sağlık diliyor ve Kilis’in başarı gösteren insanlarımızın bir başka güzelliğinde yeniden buluşalım diyoruz.
Hoşça kalın.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.