Dolar 32,3793
Euro 34,6542
Altın 2.395,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kilis 24°C
Hafif Yağmurlu
Kilis
24°C
Hafif Yağmurlu
Çar 24°C
Per 23°C
Cum 21°C
Cts 18°C

Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’sında Bombalar Patlıyor ve Gözyaşı Dinmiyor

Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’sında Bombalar Patlıyor ve Gözyaşı Dinmiyor
A+
A-
20.02.2016
351
ABONE OL

Nejat TAŞKIN

“EY ŞEHİT OĞLU ŞEHİT İSTEME BENDEN MAKBER;

SANA AGUŞUNU AÇMIŞ DURUYOR PEYGAMBER!…”

Benim de uzun yıllar hizmet verdiğim o bölgede 2 gün önce patlayan terör bombaları ile ölen 28 vatandaş ve 61 yaralı insanımız gözlerimin önüne geldikçe içim kan ağlıyor.

1950-1960 yılları arası benimde görev yaptığım o komutanlıkların bulunduğu yere bomba yüklü arabanın nasıl girdiğini düşünmek bile istemiyorum. Yanan otobüslerde kaybettiğimiz ve o şehitlerin kanlarıyla sulanan o caddelerde yürüdüğüm günleri hatırladım. Merhum Adnan Menderes’in elini sıkmak için Ulus Meydanındaki meclis binasına buradan bindiğim bir otobüsle gittim. Bir konumuz için kendisiyle arkadaşım Edip Koray’la birlikte görüşmüştüm.

1953 yılında Atamızın cenazesini bu caddelerde taşıyanların içinde bende vardım. Süleyman Demirel’i, Bülent Ecevit’i ve daha büyük siyaset adamlarımızı karşılayıp selamladığımı hatırlayarak bomba yüklü bu aracın kırmızı ışıklara kadar hiçbir istihbarat kişisine rastlamadan geldiğine inanmak istemiyorum. Çünkü o caddelerde cebinde bıçak bile taşıyanın sinyal yoluyla hemen çevrileceğini düşünüyor bu işin bir sorumlusu var mı acaba diye kendi kendime söyleniyorum.

Darbeleri yaşadım gazetecilerin öldürüldüğü sokakları adım adım dolaştım ama böylesi bir tabloya ilk defa şahit olduğum için üzüntümü haykırmak istiyorum.

Hele olayın olduğu akşamın sabahı doğu Anadolu’dan gelen 6 şehit haberi ayrıca beni derin yasa boğdu. Nasıl ve nereye ne şekilde gideceğiz ne olur, bir sorumlu çıksın da bu kanayan yaraya bir merhem olsun Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıyor. 4 parti lideri bir araya gelerek bir bülten yayınlamak istiyor ama ne yazık ki 3 parti beyannameyi imzalıyor, bir parti biraz düşünelim diyerek yine bir araya gelmemek için mazeretini bildiriyor.

Bu işin çözüm yeri cumhuriyetin meclisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Ne olur 4 lider bir araya gelerek, İstanbul Taksim Meydanında, Ankara Ulus Meydanında, Diyarbakır Sur ilçesinde, Eskişehir’in o güzel meydanında, Gaziantep ilinde ve Adana’da sonrada Türkiye Büyük Millet Meclisinde Atatürk ve Cumhuriyet diyerek bir araya geliniz ve bu şehit kanlarını durdurunuz ve analar ağlamasın, ülkemiz bölünmesin, ayrımcılık olmasın, Türk milleti esas alınsın. Atatürk’ün izinde yürümek için hep birlikte “Yurtta sulh, cihanda sulh” parolası hatırlansın.

Eğer yayın yasağı olmamış olsa söyleyecek o kadar çok sözüm var ki bütün bunları sayın spiker Fatih Portakal’la birlikte sıkıntılar yaşayarak içime atıyor ve “ANKARA GÜZEL ANKARA, SENİ GÖRMEK İSTER HER BAHTI KARA…” diyorum.

Kaybettiğimiz şehitlerimize Allah’tan binlerce rahmet, tüm ülkemize derin başsağlığı diliyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.